Paola Peretti Boeken

A powerful, uplifting and moving story of a teenage girl's battle against losing her sight and keeping her friendships.

A simply told, bitter-sweet story, with a powerful poetic message Jacqueline Wilson

Durup kiraz ağacını selamlıyorum. Babamla birlikte her gün geçtiğimiz sokaktan bakınca onu uzaktan -ama sadece biraz uzaktan- görebiliyorum. Aslında karşımda gördüğüm şey renkli bir leke ama ben onun ağaç olduğunu, yani hayallerimdeki gibi iyi yürekli bir devin saçları olduğunu biliyorum. Tamamen bulanık, ama orada. *** Yazarın kendi yaşam hikâyesinden esinlenerek, küçük bir kızın görme yetisini kaybetmesiyle ilgili kaleme alınmış olan bu roman her yaştan okur için. Küçük Prens, İçimdeki Müzikgibi kitapların hayranları için çok özel bir yeri olacak… Mafalda, dokuz yaşındaki bir kız çocuğu ve bildiği bir şey var: Gelecek altı ay içinde, görme yetisini tamamen kaybedecek. Mafalda, görünürdeki bu karanlık gelecekte yolunu bulabilecek, okula gidebilecek, futbol oynayabilecek ve kedisine bakabilecek mi? Ailesi ve arkadaşlarının yardımıyla Mafalda, kendisi için önemli olan şeyleri keşfetmeye çalışır. Görme yetisini kaybetse de yapabileceği şeylerin listesini çıkarır… İlham veren bir cesaret ve kararlılık hikâyesi.

Inspirativní příběhy o tom, že v životě nesmíme nikdy nic vzdát! Mafalda je velmi zvídavá, má ráda příběhy a hudbu, chodí do školy, ale od svých vrstevníků se liší. Její jinakost se ukrývá za jejími tlustými brýlemi - trpí totiž vzácnou oční chorobou, kvůli které postupně přichází o zrak, nakonec sotva rozpozná stíny a občas červenou barvu. V jejím životě zaujímají důležité místo především dva lidé, Filippo, problémový hyperaktivní chlapec, který se baví pouze s ní, a Estella, školnice, která jí jako jediná říká vždycky pravdu, byť občas velmi nemilosrdnou , a dává jí spoustu rad do života. A také její věrný šedohnědý kocour Optimus Turcaret. Právě díky nim začne Mafalda postupem času chápat důležité moudro, které je obsažené i v jejím milovaném Malém princi, totiž že ty nejdůležitější věci v životě nejsou vidět očima.